Üç harfli, beş harfli, sekiz harfliler…
Kim bunlar?
Yada nedir bunlar?
Söyleyeyim;
-süpermarketler, ‘hipermarketler,
-hiperaktif market olmak için sıra bekleyenler…

Herkesi APTAL, kendilerini KURNAZ sanan sözkonusu marketleri Allah’ın hiçbir kulu denetleme ihtiyacı duymadığı için “ha anam, de babam, gel kirvem, git eniştem” diyerek, giydiriyorlar zamları…

Ne soran var, ne sorgulayan…
-Meydan onların,
-AT onların.

İnsaf, vicdan, sağduyu, doyum, itikat bunlarda sıfırın altında olduğu için DUR DURAK bilmiyorlar…   Bunlardan, sabah aldığınız ürünü öğleden sonra aynı fiyata asla ve katta bulamazsınız…
Diyelim ki, 30’luk yumurtayı 110 liraya aldınız…
Bir gün sonra bir koli daha alacaksınız…
Mümkünü yok, alamazsınız…
Çünkü, kaşla göz arasında 10 liralık ZAM giydirilmistir…
Nedenini sorarsınız; “Devlet” der çoğu…

Hıyartolar, devlet ile hükümetten bi haber değil, bin haber…
“Devlet ne alaka” dersiniz; “Devlet Baba ne derse o” diyecek kadar pişkin tavır sergilerler…
“Zammı Devlet Baba yapıyorsa hükümet ne yapıyor?” öfkesine yatarsınız; “Havuza gittik, kulağımıza SU kaçtı” yanıtı verilir size…
“Zammı hükümet yapar?”diye kükrersiniz; “Ne içirelim abimize” diyecek kadar adileşirler…
Yanlarında sayısız genç çalışır… Bunların tek görevi var… O görev de etiket değiştirmek…
Kim daha çabuk, kim daha atik, kim daha cevval, kim daha kurnaz, kim daha tilki, kim daha çakal, kim daha karga; O konuyor dala…

Bu tilkileri,
bu çakalları,
bu doyumsuzları,
bu hacıyatmazları,
bu hayasızları,
bu hacamatları  ve bu vicdansızları denetlemeleri gerekenler, HOŞKİN‘e dalınca; “zam sağınağı” doğal olarak benzin pompası kadar sağlam ve sıhhi çalışıyor anasını satayım…

Vatandaşa zammı giydirenler, TOP’u hükümete atıyor, hükümet ise, TOP’u göğsünde yumuşatıp, vatandaşın kalesinin 90’nına takıveriyor…

“Ha yüz elli gol yetmişsin, ha bin yüz elli gol.”
Ne değişir?
Ne fark eder?
Kim bilir?
Kim umursar?
Kim takar?
“Atanı ve attıranı” bilemedikten sonra.