Gülhan ve Melih Canbolat, yakışıklı evlatları Yusuf’u, İlknur Ayata ile evlendirmenin mutluluğunu yaşadılar. .
Melih, çok sevdiğim merhum amcam Bayram Canbolat’ın oğlu.
………
Ananın ve babanın yaşarken tadacakları en güzel, en özel, en duygusal ve en unutulmaz günleri, canlarından CAN olan evlatlarının mürüvetini görmek, torunlarını kucaklarına almaktır..
Gülhan ile Melih, tadına doyum olmayan bu hazzı tattı..
Sevinç ve gururlarını görmenizi isterdim..
Ana- baba olmak, evlatlarının attığı her adımı izlemektir..
Ana-baba olmak, evlatlarının aldığı her nefesi hissetmektir..
Bu duygular Gülhan’da ve Melih’te fazlasıyla vardı.
………
Yusuf Canbolat, sülalenin çok sevdigi, ele avuca sığmayan, herkese yetişmeye çalışan evladı idi..
“Dün neyseniz, bugünde öylesinizdir” demişler ya hani;
Bu “anlamlı söz” bugünkü Yusuf’u özetliyor..
Aslolan;
-Hayırlı evlat olmaktır,
-Karşılıksız sevmektir,
-Kadir – kıymetin ne olduğunu hatırlamak, unutanlara hatırlatmak, vefa bilmektir.
İşte ben, bu özellikleri taşıyan yeğenim Yusuf’u, bunun için seviyor, takdir ediyorum.
İşte ben, yeğenim Yusuf’u “adam” olduğu, “adam oğlu adam” olduğu için seviyor, takdir ediyorum.
“Olursa ancak bununla olur” diyerek, yaşamını çok sevdiği İlknur ile birleştirmeye karar veren Yusuf’umu, kıymetli eşini canı gönülden kutluyor, “Allah’ım onlara mutlulukların en güzelini nasip etsin, bir yastıkta kocatsın inşallah” deyip, NOKTA’yı koyuyorum.